SIBO’nun tanımı ve özellikleri nelerdir?
SIBO terimi, ince bağırsaklardaki bakterilerin kontrolsüzce artması anlamına gelmektedir. Bu durum, mikrobiyota adı verilen bağırsaklarımızdaki bakteriler gibi mikroorganizmaların oluşturduğu ekolojik dengenin ince bağırsaklar düzeyinde bozulması anlamına gelmektedir. Bu süreç atakların gözlemlendiği içeren kronik bir tablo olup yıllarca devam edebilir. Bu periyotta yaşanan SIBO ataklarının sayısı ve şiddeti artabilir. Atakların kaybolduğu dönemlerde dahi beyin sisi, şişkinlik, yorgunluk, dışkılama alışkanlığında anormallikler ve besin eksiklikleri ile ilgili semptomlar ortaya çıkabilir. Yaşanan semptomların zemininde yatan anahtar bozukluk bağırsaklardaki besin emilimin yeterince gerçekleşmemesidir. Akut evrede emilim bozukluğuna bağlı olarak diyare, karın ağrısı, kabızlık, şişkinlik, gaz gibi sorunları daha yoğun biçimde hissedilir. Kronikleşen durumda ise yangısal belirteçler ve mikrobiyotaya bağlı düzensizlikler belirgindir ve diğer organlar da bu durumdan olumsuz biçimde etkilenebilir.
SIBO’da bağırsak florası nasıl etkilenir?
SIBO mikrobiyotadaki bakteriyel çeşitliği ve patojenik bakteri sayısını oldukça etkiler. Bu sebeple mikrobiyota dizbiyosizi SIBO’ya bağlı olarak gözlemlenir. Bununla birlikte SİBO inflamasyona bağlı hastalıkları tetikleyebileceği gibi bir ikincil bir hastalık olarak da ortaya çıkabilir. İrritabl bağırsak sendromu gibi sindirim sistemi hastalıkları, metabolik hastalıklar, motilite bozukluklarının ortaya çıkmasında SIBO’nun bir kök neden olduğu düşünülmektedir.
SIBO tanısı için hangi testleri yaptırmam önerilir?
SIBO tanısında çeşitli yöntemler kullanılsa da altın standart olarak kabul edilen sistemlerin kullanılması önemlidir. Kurumumuzda, SIBO’nun teşhisi ve bağırsak sağlığının değerlendirilmesi amacıyla Mikrobiyom Genom Analizi yapılmaktadır. Bu tetkikler ışığında ise “bağırsak mikrobiyotası yeniden modellenmesi” yaklaşımı uygulanmaktadır. SIBO’nun varlığını ve şiddetini öğrenmek adına Mikrobiyom Genom Analizinin kullanılması, sürecin nokta atışı veriler ve hedeflenmiş adımlar ile ilerlemesi için önem taşır.
SIBO tedavisini destekleyici ek yaklaşımlar nelerdir?
Gıda duyarlılıklarının tespit edilerek bağırsak hareketliliğinin sağlaması amacıyla beslenme protokollerinin sağlanması, enzim eksikliklerinin tespit edilmesi ve giderilmesi, bununla birlikte yangısal belirteçlerini kontrol etmesi için gerekli kan tahlilleriniz doğrultusunda kişiye özgü planlamalar SIBO tedavisini destekleyici ek yaklaşımlardır.
SIBO tedavisinde hangi değişimler hedeflenmektedir?
Tedavi basamağında en önemli hedef kronik döngünün ortadan kaldırmasıdır. Ancak ataklar sırasında kişinin SIBO’ya bağlı semptomlarının iyileştirmesi için gerekse beslenme ve yaşam şekli yaklaşımları gerekse takviye edici ürün seçenekleri kullanılarak etkin stratejiler geliştirilir. Bu şekilde SIBO’ya bağlı inflamasyonunun ve bağırsaktaki disbiyozis tablosunun iyileşme sürecinde bağırsak mikrobiyotasının yeniden modellenmesi ve sürdürülebilir düzelmeler amaçlanır. Bu tedavi sürecinde SIBO’nun kısa süren atak tedavisinin en iyi şekilde oluşturulmasının yanında ve daha ziyade SIBO’nun kök nedenleri de incelenir. Bu sayede SIBO hastalığının ve vücuttaki yangısal tetiklenmesine yönelik edımlara yer verilir.