Loading

Fonksiyonel Tıpta Beslenme

fonksiyonel

Herhangi bir hastalığa genetik olarak yatkınlığın olması hastalığın hemen ortaya çıkacağı anlamına gelmez. Bir hastalığın ortaya çıkması için genetik yatkınlık sadece etken bir faktördür.  Beslenme, yaşam tarzı, toksik maaruziyet, stres, uyku kalitesi, egzersiz durumu, sigara-alkol kullanımı gibi birçok faktör hastalığın ortaya çıkmasında etkilidir. Bu faktörler hastalığın eşik değerinin aşılmasına ve böylece hastalığın semptomlarıyla birlikte ortaya çıkmasına neden olur.  

Hastalıklara göre beslenme kavramı aslında uzun yıllardır uygulanmaktadır. Ancak özellikle otoimmün hastalıklar ( MS(multiple skleroz), egzema, sedef, romatoid artrit, hashimato tiroidi, vb.), metabolik hastalıklar(Tip2 Diabet, hipotiroidi, insülin direnci, hipertansiyon, osteoporoz, vb), nörolojik hastalıklar (hiperaktivite, dikkat eksikliği vb.), alerjiler, intoleranslar, astım,  gastrointestinal hastalıklar, ramotolojik hastalıklar gibi rahatsızlıklarda beslenmenin önemi ancak yakın zamanda ortaya kondu. Nedeni şuana kadar bilinmeyen bu hastalık gruplarında beslenme ve yaşam tarzının değiştirilmesi Fonksiyonel Tıpta Beslenme kavramını ortaya çıkarmıştır. Etki mekanizması bize dokunan besinlerin vücuda alındıktan sonra vücutta çeşitli dönüşümlerden sonra bağırsak lümeninden geçerek kana geri emilmesi sonucunda vücutta oluşturduğu inflamasyondur. Bu inflamasyon sonucunda vücutta herhangi bir dokuda harabiyet meydana gelebilir. Bu harabiyet sonrasında bazen deride lezyonlar, döküntüler, sedef vb görülürken bazen hashimato tiroidi, romaoid artrit gibi otoimmün bir hastalık  yada nörolojik bir hastalık gelişebilir.

Hastalıklara bağlı beslenme modelinde özellikle sağlıksız besinlerin, intorelansa neden olan besinlerin elemine edilmesiyle kişiye özgü beslenme planlanır. Bazı besin destekleriyle kombine bir biçimde uygulanan bu tedavi planlamasıyla vücudun kendi kendini iyileştirmesinin sağlanması amaçlanır.

paylaş

RANDEVU AL