Vücutta bulunan kalsiyum ve fosfor minerallerinin düzenlenmesi için D vitamini gereklidir. Ayrıca uygun kemik yapısının korunmasında da önemli bir rol oynar.
Güneşe maruz kalma, çoğu insanın D vitamini alması için kolay ve güvenilir bir yoldur. Güneş ışığının yoğun olduğu dönemlerinde, D vitamini yağda depolanır ve daha sonra güneş ışığının az olduğu kış dönemlerinde serbest bırakılır. Ancak günümüzde kişiler, D vitamini eksikliği açısından risk altındadır. Güneşte daha az zaman geçirme, cilte güneş ışığını D vitaminine dönüştüren reseptörlerin azalması, diyetle alınan D vitaminin daha az alınması ya da emilimin azalması nedeniyle D vitamini yararlı bir forma dönüştürmede daha fazla sorun yaşayabilirler.
D vitamini eksikliği beklenilenden daha yaygındır. Yeterli güneş alamayan insanlar, özellikle Kanada'da ve ABD'nin kuzey yarısında yaşayanlar özellikle risk altındadır. Bununla birlikte, güneş ışığının yoğun olduğu iklimlerde yaşayan insanlarda da, kapalı çalışma ortamları, güneş kremi kullanımı gibi nedenlerden dolayı D Vitamini eksikliği yaygındır.
Kuzey enlemlerinde yaşayan veya koyu tenli insanlar, güneşlenemeyen veya kapalı ortamda çalışan kişiler, kapalı giyinen kişiler, yüksek faktörlü koruyucu güneş kremi kullananlar, gebelik veya emzirme döneminde olan kadınlar, yaşlılar, böbrek ve karaciğer hastaları, çölyak hastaları D vitamini eksikliği açısından risk altındadır.
D vitamini eksikliğinde görülen semptomlar: genel vücut ağrısı, kemik ağrıları, eklem ağrıları, yorgunluk hissi, depresyon, baş ağrıları, uykusuzluk, göz altında morluklar, uyuşukluk hissi, kilo vermede zorluk, üşüme, saç dökülmesi vb.
D vitamini seviyesi kaç olmaldır?
- Fazla Düşük D Vitamini Seviyesi: 30 ng /mL 'nin altındA
- Hafif Düşük D Vitamini Seviyesi: 30 ng /mL ile 39 nmol arasında
- Normal D Vitamini Seviyesi: 40 ng /mL ile 100 nmol / L arasında
- Yüksek D Vitamini Seviyesi: 150 ng /mL 'den yüksek
Günlük doz doktor tarafından belirlenmelidir ve gerektiğinde azaltılabilir veya artırılabilir.
K vitaminleri yağda çözünen bir vitaminler grubudur. K1 ve K2 vitamini besinlerde bulunan en önemli iki K vitamini formudur. Vitamin K1 genellile kan pıhtılaşmasında rol alır, vitamin K2 ise kemik yapımının görevinde, kemik sağlamlığının sürdürülmesinde ve damarlarda kalsiyum birikmesini önlemede rol alır.
K2 vitamini kardiyovasküler hastalık riskini azaltırken, aynı zamanda kemik gücünü optimize etmek ve kırık riskini azaltmak için uygulanması gereken yenilikçi tedavi yöntemlerinde yer verildi. Güçlü kemiklerin ve sağlıklı damarların desteklenmesinde kalsiyum, D vitamini ve magnezyum ile birlikte K2 vitamini de alınmalıdır.
Çalışmalar sonucunda, K2 vitamininin kemik sağlığını iyileştirmesinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bir meta analiz çalışmasında, yüksek K2 vitamini seviyelerinin omurga kırıklarında yaklaşık %60, kalça kırıklarında %77 ve tüm omurga dışı kırıklarda yaklaşık %81 azalma gösterdiği sonucuna varılmıştır. K2 vitamini takviyesi, üç yıllık klinik çalışmada menopoz dönemi sonrasında bulunan kadınlarda kemik kuvvetini artırmıştır.
Ayrıca, artan K2 vitamini alımının damarlarda kalsiyum birikiminde azalma ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra klinik çalışmalar, K2 vitamini takviyesinin damarların elastikiyetini artırdığını (üç yılda) kanıtlamıştır.
K2 vitamini, vücudun iskelet ve kalp-damar sağlığını eş zamanlı olarak destekleyerek kalsiyumu doğru kullanmasına yardımcı olan proteinleri aktif hale getirir.
K2 vitamini takviyelerinin zeytinyağı bazlı olması emilimini arttırarak faydasının artmasını sağlar. D vitamini ile birlikte sunulan K2 vitaminleri tercih edilmelidir.
K2 vitamin dozları doktor kontrolünde olmalıdır ve hastanın tedavisine yönelik kullanılması gereken doz, doktor tarafından artırılabilir veya azaltılabilir.